Çevre kavramının dünya literatürüne ilk girişi 1972 yılında Stockholm Konferansı ile gerçekleşti. Ancak bugün anladığımız çevre ve sürdürülebilirlik kavramlarının hayatımıza girişi ise 1992 yılında Rio de Jenario’da gerçekleşen Birleşmiş
Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı ile oldu. Türkiye’nin iki saygın iş adamı, Hayrettin Karaca ve A. Nihat Gökyiğit, uluslararası arenada henüz çok yeni olan bu kavramları Türkiye’ye kazandırmaya ve hayatlarını adadıkları doğa
korumayı örgütlü hale getirmeye karar verdiler. Erozyon ve çölleşme ile mücadele Türkiye’de acilen müdahale edilmesi gereken konular olmaya başlamıştı. Bu nedenle bu iki doğasever, konunun hassasiyetini iş dünyasının diğer liderlerine
açtı ve 11 Eylül 1992 tarihinde Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nı kurdu.
Bugün Türkiye’nin 81 ilinde TEMA Vakfı bağışçıları sayesinde oluşturulan en az bir orman bulunuyor. 1992’den bugüne kadar yaklaşık 22 bin futbol sahası büyüklüğü alanda 18,6 milyon fidanı toprakla buluşturduk. 22 bin futbol
sahası büyüklüğünde bir alanda 700 milyon meşe palamudu ektik.
Bugüne kadar doğa eğitimleri ve farkındalık çalışmaları ile 4 milyondan fazla çocuğa ulaştık. Eğitim ve öğretimin tüm kademelerine yönelik modern doğa eğitimi programları geliştirdik. Milyonlarca çocuk ve yüz binlerce yetişkin
eğitim programlarımızdan faydalandı, ekolojik okuryazarlık kavramıyla tanıştı. 20-25 yıl önce TEMA Vakfı’ndan doğa eğitimi alan, bugün gönüllümüz, bağışçımız, destekçimiz olan milyonlarca çocuğumuz var.